Şirkette Geçen Hizmet Süresinin Yıllık İzin Hesabına Etkisi

Şirkette Geçen Hizmet Süresinin Yıllık İzin Hesabına Etkisi

Belediye şirketinde geçen hizmet sürelerinin yıllık izin hesabında adaylık süresi içinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorulmuştur.

Bu hususta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünce verilen görüş yazısına göz atalım.

Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) ile atanan personelin daha önce 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında belediye şirketlerinde işçi statüsünde geçen hizmet sürelerinin yıllık izin hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile yıllık izin hesabında değerlendirilmesi halinde bu işlemin adaylık döneminde veya sonrasında yapılıp yapılamayacağı hususunda görüş talep edilen ilgi yazı ve eki incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Adaylığa kabul edilme" başlıklı 54 üncü maddesinde, "Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar.

Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz." hükmü ile "Yıllık izin" başlıklı 102 nci maddesinde, "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr 102 nci maddenin uygulanması için çıkartılan 154 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde, "Bu itibarla, uygulama birliğinin sağlanması, ihtilafların kısa sürede çözümlenmesi ve gereksiz yargılama gideri ödenmemesi bakımından;

1- Yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması,

2- Bakanlığımızca daha önce bu tebliğe aykırı olarak verilen görüşlerin dikkate alınmaması, gerekmektedir." denilmiştir.

Diğer taraftan, mülga 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde, "Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları şunlardır:

a) Genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar,

b) İl Özel İdareleri ve belediyeler, bunların birlikleri ve bunlara bağlı iktisadi müesseseler, işletmeler,

c) İktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,

d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları dışında kalan ve kamu fonu kullanan, özel kanunlarla veya bunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kuruluşları ve bu nitelikteki bankalar ve bunların en az sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurdukları müessese, ortaklık ve iştirakler,

e) Döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.

Askeri kurum ve kuruluşların 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile ek ve değişikliklerine tabi personeli bu Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamı dışındadır." hükmü yer almaktadır.

Belediyelerin kurmuş oldukları şirketlerin hukuki statüsüne ilişkin olarak ortaya çıkan tartışmaların giderilmesine yönelik olarak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 16/8/2023 tarihli ve E-74073113-045.02-171660 sayılı görüş yazısında, "Kazanılmış hak aylığı derece ve kademelerinde değerlendirilecek unsurlar ise 657 sayılı Kanunun muhtelif maddeleri ile özel kanunlarda düzenleme alanı bulmuştur.

Ayrıca, Danıştay 10 uncu Dairesinin E:2018/3778 ve K:2022/6734 no'lu kararında; "...kamu tüzel kişileri, idareye mahsus bir kuruluş yapısına sahip olan ve bundan ötürü kuruluşları idare hukukunca düzenlenen tüzel kişilerdir...

Ancak yukarıda tanımlanan kavramlar, hukukumuzda genel olarak aktarılan şekilde kabul edilmekle birlikte, yasama organı tarafından kanunların amaç ve kapsamı dikkate alınarak, aynı kavramlar her kanuna özgü olarak farklı şekilde tanımlanabilmekte, bu husus kanun koyucunun takdir yetkisi çerçevesinde kabul edilmektedir…" ifadesi yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

- 657 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin uygulanmasına yönelik çıkartılan 154 Seri Nolu Devlet Memurları Genel Tebliğinde yer alan "kamu kurum ve kuruluşları" ifadesinin tatbik edileceği alan ile ilgili mevzuatın 217 sayılı mülga Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasına atıfta bulunduğu durumlar bakımından belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu tespit edilen şirketlerin kamu kuruluşu olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı,

- Bahse konu yargı kararı çerçevesinde, özel kanunlarda geçen "kamu kurum ve kuruluşları" ifadesinin kanun koyucunun takdir yetkisi minvalinde münhasıran değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği mütalaa edilmektedir." denilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının mezkûr görüşü çerçevesinde konunun değerlendirilmesinden;

- Belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu şirketlerde geçen hizmet sürelerinin tamamının yıllık izin sürelerinin hesabında değerlendirileceği,

- Belediyelerin sermaye payının yarısı veya yarısından azına sahip olduğu şirketlerde geçen hizmet sürelerinin yıllık izin sürelerinin hesabında dikkate alınmayacağı,

- Aday memurlara adaylık süresinin bir yıllık hizmet süresini doldurması halinde yıllık izninin amirinin uygun göreceği zaman diliminde kullandırılması gerektiği mütalaa edilmektedir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.