Sulh Ve Tasfiye Yetkisini Hangi Hallerde Kim Kullanır
5393 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin (h) bendi kapsamında vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıklarının sulh ile tasfiyesinin nasıl yapılacağı hakkında görüş sorulmuştur.
Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün verdiği görüş yazısı aşağıdaki gibidir.
İlgi yazı ile, su aboneliğine dair ödenmemiş borcundan dolayı hakkında icra takibi başlatılan, icra takibine ve borca itiraz ederek konuyu yargıya taşıyan ve kesinleşen dava aleyhine sonuçlanan ilgilinin, 5393 sayılı Belediye Kanununun 18 inci maddesinin (h) bendi kapsamında vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıklarının sulh ile tasfiyesinin istendiği belirtilerek talebin karşılanmasının hukuken mümkün olup olmadığı hususunda Bakanlığımız görüşü talep edilmiştir.
Bilindiği üzere 5393 sayılı Belediye Kanununun 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, belediye meclisi ile belediye encümenine sulh (anlaşma) ile tasfiye yetkisi vermektedir. Sulh ile tasfiyede ise Kanunda gösterilen hallerdeki dava konusu olan (halen görülmekte olan davalar veya karar verilmiş olsa bile henüz kesinleşmemiş olan mahkeme kararları) maddi uyuşmazlıkların (alacaklar ve/veya borçlar) kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Dolayısıyla ilgi yazınızda bahsi geçen uyuşmazlığın kesinleşmiş mahkeme ilamından doğan alacak kapsamında olması nedeniyle kesinleşmiş mahkeme kararının ifasını engelleyici nitelikte sulh yoluyla tasfiyesine gidilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.