Hakkında soruşturma yürütülen sözleşmelinin Memur Ataması
Hakkında soruşturma yürütülen sözleşmeli personel ile ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığı için Devlet memurluğuna atanması konusunda uygulamaya esas görüş talep edilmesi üzerine görüş verilmiştir.
Konu hakkında Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü tarafından verilen görüş yazısı aşağıdaki gibidir.
Belediyenizde, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi kapsamında sözleşmeli olarak çalışmakta iken 7433 sayılı Kanun kapsamında Devlet memurluğuna atanması söz konusu olan ilgili hakkında “……………………” suçundan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ve dosyasının halen derdest olduğu belirtilerek, ilgilinin atanmasına ilişkin görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;
"Genel ve özel şartlar" başlıklı 48 inci maddesinde, "...
5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
..." hükmüne yer verilerek memuriyete atanmada aranılan şartlar düzenlenmiştir.
Diğer taraftan mezkûr Kanunun Geçici 48 inci maddesinde, "...
b) İl özel idaresi, belediye ve bağlı kuruluşları ile mahalli idare birliklerinde 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde 28/11/2022 tarihi itibarıyla çalışmakta olanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmesi devam eden ve 48 inci maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılı olarak başvuranlar, sözleşmeli personel olarak çalıştırılmalarına esas alınan memur kadrolarına,
...
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde kurumlarınca atanırlar.
..." hükmü yer almaktadır.
Nitekim aşağıda yer verilen Danıştay kararlarında da bu husus açıkça vurgulanmıştır:
"Devlet memurlarının 657 sayılı Kanunun 98/b maddesi uyarınca görevlerine son verilmesi işleminin sebep unsurunu 48. maddede sayılan ve memuriyete engel kabul edilen bir suçtan mahkumiyet ve bu mahkumiyete ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı oluşturmaktadır. (Danıştay 12. Daire, E:2006/5446,K:2008/3228, T:30/05/2008)"
"Mahkûmiyetle sonuçlanmayan adli kovuşturmalar memuriyete atanmaya engel sayılmaz. (Danıştay 5. Daire, E:1986/435, K:1987/1328, T:19/04/1988)"
"Davacının beraatine hükmedilen ve kesinleşen ceza davası dolayısıyla sabit olmayan eylemlerinin niteliğine ilişkin olarak bir değerlendirme yapılamayacağı gibi, memuriyete girme hakkı bakımından hakkında ceza davası bulunan bir kişi ile hakkında ceza davası bulunmayan bir kişi arasında ayrım gözetilemeyeceği gibi, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden ikincisinin ilkine tercih edilmesi de hukuken korunan bir yaklaşım değildir.
Bu durumda, davacının memuriyete engel oluşturacak nitelikte bir fiilinin bulunmaması, arşiv araştırması sonucunun olumsuz olarak değerlendirilmesini haklı kılabilecek hukuken kabul edilebilir başkaca bir tespit de bulunmaması karşısında, davacının arşiv araştırması sonucunun olumlu olmadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. (Danıştay 12. Daire, E:2015/1008, K:2015/4473, T:02/07/2015)"
"Hakkında kesinleşmemiş bir mahkeme kararı bulunan kişilerin sanık olarak adlandırılması gerektiği, mahkum (hükümlü) olarak nitelendirilemeyeceği açıktır. 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçu nedeniyle almış olduğu mahkumiyet hükmü henüz kesinleşmeyen davacının, bu aşamada 657 sayılı Kanunun 48. maddesinin (A/5) bendinde yer alan, “kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak” şartını taşımadığından söz edilemeyeceğinden, bu nedenle arama kurtarma teknisyeni kadrosuna atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık yoktur. (Danıştay 12. Daire, E:2015/1719, K:2015/5491, T:22.10.2015)"
Ayrıca, 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununun;
"Hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacaklar" başlıklı 3 üncü maddesinde, “(1) Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır.
(2) Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır.” hükmü,
"Arşiv araştırması" başlıklı 4 üncü maddesinde, "(1) Arşiv araştırması;
a) Kişinin adli sicil kaydının,
b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının,
c) Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının,
ç) Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların,
d) Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının,
mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir.” hükmü,
"Değerlendirme Komisyonu" başlıklı 7 nci maddesinde ise, “(1) Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla Değerlendirme Komisyonu kurulur. Değerlendirme Komisyonu; Cumhurbaşkanlığında İdari İşler Başkanının görevlendireceği bir üst kademe yöneticisinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında genel sekreter yardımcısının, bakanlıklarda bakan yardımcısının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst yöneticinin görevlendireceği bir üst kademe yöneticisinin, üniversitelerde rektör yardımcısının, valiliklerde vali yardımcısının başkanlığında, teftiş/denetim, personel ve hukuk birimleri ile uygun görülecek diğer birimlerden birer üyenin katılımıyla başkan dahil en az beş kişiden ve tek sayıda olacak şekilde oluşturulur. Milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis ve hizmetlerde istihdam edilecekler hakkındaki değerlendirme, ilgili bakanlık ya da kamu kurumları bünyesindeki Değerlendirme Komisyonunca yapılır.
(2) Memuriyet veya kamu görevlerine uygunluğunun değerlendirilmesini sağlayacak yorum içermeyen olgusal veriler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerce ilgili kurum ve kuruluş bünyesinde kurulan Değerlendirme Komisyonuna iletilir.
(3) Değerlendirme Komisyonu kendisine iletilen verilere ilişkin nesnel ve gerekçeli değerlendirmelerini yazılı olarak atamaya yetkili amire sunar. Mahkemeler tarafından istenildiğinde bu bilgiler sunulur.” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, “……………………..” suçundan ………… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma yürütülmekle birlikte, ilgi yazınızda belirtildiği üzere dosyasının derdest olduğundan bahisle ilgilinin 7433 sayılı Kanun kapsamında memuriyete geçirilmesine engel olup olmadığına ilişkin yukarıda belirtilen mevzuat ve kararlar muvacehesinde Belediyenizce işlem tesis edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.