İstihdam Fazlası Nakilde Vekalet Ücreti Ve Yıllık İzin Hususu
Nakle tabi istihdam fazlası olarak bildirileceklerin, nakil işlemleri sırasında tüm alacak hakları hesaplanırken aldıkları "vekalet ücreti"nin dikkate alınıp alınmayacağı ve devir yıllık izin süresi hakkında görüş istenmiştir.
Konuya dair mülga devlet personel başkanlığı tarafından verilen görüş yazısı aşağıdaki gibidir.
Bilindiği üzere, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ile özelleştirme programına alınan veya özelleştirilen kuruluşlarda, iş kanunlarına tabi olarak görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan ve adı geçen maddede yer verilen personelin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki boş kadro veya pozisyonlardan Başkanlığımızca tespit edilenlere atamalarının teklif edileceği düzenlenmiştir.
Mezkur maddenin 5 inci maddesinde; "Bu madde hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli personel ile iş kanunlarına tâbi personele, Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihi itibarıyla almakta oldukları sözleşme ücreti, ücret (fazla mesai ücreti hariç), ikramiye, bankacılık tazminatı, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi ve benzeri adlarla yapılan ödemelerin toplam net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); nakledildiği kurum veya kuruluştaki kadro veya pozisyonlara ilişkin olarak yapılan aylık, ek gösterge, ikramiye, her türlü zam ve tazminatları (ek tazminat ve bankacılık tazminatı dâhil), makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, sözleşme ücreti, ücret, ek ücret, ek ödeme, teşvik ödemesi, döner sermaye payı ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (fazla mesai ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan; 09/03/2002 tarihli ve 24690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Elektromekanik Sanayii A.Ş. (Temsan) Genel Müdürlüğü Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin "Vekalet" başlıklı 49 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası ile "Vekalet Ücreti: Personel vekalet ettiği görev için ödenen Makam ve Sorumluluk Tazminatı asli görevi için ödenen Makam ve Sorumluluk Tazminatından fazla ise aradaki fark vekalet ücreti olarak ödenir." şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Bu kapsamda nakle tabi personelin toplam net ücretinin hesabında Başkanlığımıza bildirildiği tarihteki kadro veya pozisyonuna ilişkin olan ödeme kalemlerinin değerlendirilebileceği görülmektedir. Vekâlet ücreti ise geçici hallere mahsus bir ödeme unsurudur ve vekâlet edilen kadro veya pozisyonla bağın kopması sonucunda ücret unsuru olmaktan çıkmaktadır. Başkanlığımıza bildirilen nakli tabi personel vekâlet ettikleri unvan ile değil, ihraz ettikleri unvanla bildirilmektedir. Bu durumda da vekâlet ilişkisi sona ermektedir.
Öte yandan; Başkanlığımızca yapılan atama teklifi işleminden sonra personelin istihdam ilişkisine esas statüsü değişmektedir. Örneğin, 4046 sayılı Kanunun 22 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında "İş kanunlarına tâbi olarak çalışmakta iken, bu madde gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez ve bunların önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına esas hizmet süreleri 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınır." hükmü ile kişinin bağlı olduğu sosyal güvenlik ilişkisi yeni atandığı statüye göre değişmektedir. Bu sebeple personelin yıllık izni gibi diğer hakları da yeni atandığı statüye uygun olarak yeniden düzenleneceği değerlendirilmektedir.
Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunun "Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti" başlıklı 59 uncu maddesinde; "İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar." hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yer verilen maddeye istinaden; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 23/01/2013 tarihli, Esas No: 2010/38537, Karar No: 2013/2673 sayılı kararında; "…Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.", 04/02/2013 tarihli Esas No: 2012/2770, Karar No: 2013/4106 sayılı kararında; "…Bakanlığı'na bağlı işyerinin devri nedeni ile iş ilişkisi sona erdirilerek, 657 sayılı yasa kapsamında memur veya sözleşmeli personel olarak çalışmak üzere devredilmiştir. Devirden sonra oluşan ilişki statü ilişkisidir. İş ilişkisi devir ile sona ermiştir… Dinlenme hakkına ilişkin Anayasa'nın 50, Avrupa Sosyal Şartı'nın 2 nci maddeleriyle 3999 s. Kanunla kabul edilen ve iç hukuk normu haline gelen, iş ilişkisinin sona ermesi üzerine çalışanların yasalardan doğan haklarının ödenmesini öngören 158 no.lu uluslararası sözleşme hükümleri, üst norm olup, davacı işçiye iş sözleşmesi sonunda kullandırılmayan izinleri karşılığı ücretin ÖDENMESİNİ GEREKTİRMEKTEDİR." denilmektedir.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
- Şirketinizde "vekâlet ücreti" alanların, aldıkları bu ücretin geçici hallere mahsus bir ödeme unsuru olması dolayısıyla nakil işlemleri sırasında, kişinin tüm alacak hakları hesaplanırken dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı,
- Nakil kapsamındaki personelin yıllık izinlerinin ise 4046 sayılı Kanununa istinaden yapılan atama işleminden sonra tabi olacağı yeni istihdam hukukuna göre belirlenecek olmasından dolayı, nakle tabi işçi statüsündeki personelin kullanamadığı yıllık izin sürelerine ait ücretlerin ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.