Konu hakkında mülga devlet personel başkanlığınca verilen görüş yazısı aşağıdaki gibidir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesinde vekalet görevi ve vekalet aylığı verilmesinin şartları ile ilgili hususlar düzenlenmiş olup, söz konusu maddede memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği; ayrıca, boş kadrolara ait görevlerin lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebileceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 124 üncü maddesinde "Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tespit edilecek amirlerdir" hükmüne yer verilmiş, bu maddeye ve Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak yürürlüğe konulmuş olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliğinde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürünün disiplin amiri Vali, üst disiplin amiri ise Müsteşar olarak tespit edilmiştir.

Başkanlığımızın yerleşik mütalaalarında ve istikrar kazanmış Danıştay kararlarında belirtildiği üzere, bir görevi vekaleten yürüten Devlet memurunun, vekalet ettiği görevin yetki ve sınırları içerisinde kalmak şartıyla disiplin amirliği yetkisi dahil asilin sahip olduğu tüm yetkileri kullanması hukuki bir zorunluluktur. Bu çerçevede, vekilin görevini mevzuata uygun olarak yürütüp yürütmediğinin tespit edilip gerektiğinde disiplin hükümlerinin uygulanmasının da vekalet edilen unvan için tespit edilen disiplin amirlerinin/kurullarının görev ve sorumluluğunda olacağı; dolayısıyla, Bakanlık Müşaviri kadrolarında olup Çevre ve Şehircilik İl Müdürü kadrolarına vekaleten atanan personel hakkında disiplin işlemlerinin yürütülmesinde ve yetkili disiplin amirinin/kurulunun tespitinde vekalet edilen kadronun esas alınması gerektiği değerlendirilmektedir.