Görevden Ayrılan Meclis Üyesi Aynı Belediyeye İşçi Alınır Mı?

Görevden Ayrılan Meclis Üyesi Aynı Belediyeye İşçi Alınır Mı?

Belediye meclis üyesi olarak görev yapan ilgilinin görevinden ayrıldıktan sonra 1 yıl içerisinde belediyenizde herhangi işçi kadrosu ile sözleşmeli personel pozisyonunda görev alıp alamayacağına ilişkin görüş sorulmuştur.

Konu hakkında görüş veren Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün görüş yazısında;

Belediye Başkanlığınızda belediye meclis üyesi olarak görev yapan ilgilinin görevinden ayrıldıktan sonra 1 yıl içerisinde belediyenizde herhangi işçi kadrosu ile sözleşmeli personel pozisyonunda görev alıp alamayacağına dair Bakanlığımız görüşünü talep eden ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün 2021/26 sayılı Genelgesinin EK-1/a tip sözleşme örneğinin 1 inci maddesinde; "Sözleşmeli personel, Kurumca gösterilecek görev yerlerinde mevzuat ve verilecek emirler çerçevesinde göreviyle ilgili olarak kendisine verilen tüm işleri yapmayı taahhüt eder.” hükmüne yer verilmektedir.

Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanunun 2 nci maddesinde, "Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi ... denir." hükmü ile 8 inci maddesinde, "İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tabi değildir.” hükmü, 10 uncu maddesinde, "Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir.” hükmü ve 63 üncü maddesinde, "Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir ..." hükümleri bulunmaktadır.

Danıştay Birinci Dairesinin Esas No : 2008/1444 Karar No : 2009/334 sayılı Kararında "belediye ve il genel meclisinin belirli toplantı süreleri olduğu, meclis üyelerinin aynı zamanda encümenlerde ve ihtisas komisyonlarında görev aldıkları, bu oluşumların da belirli zamanlarda toplandıkları göz önünde alındığında, daimi işçinin meclis üyesi olması halinde, hem iş akdinden doğan yükümlülüklerini, hem de meclis çalışmalarına katılma yükümlülüğünü aksatabileceği, yoğun çalışma gerektiren meclis üyeliği görevini aksatmasının meclisin işleyişini olumsuz etkileyebileceği, kaldı ki, meclis çalışmalarının hızlı ve verimli yürütülebilmesi için meclis üyelerinin toplantılara katılımları konusunda Kanunun öngördüğü kurallar dikkate alındığında, meclislerin daimi işçileri ilgilendiren kadroların ihdası, iptali ve değiştirilmesi, performans ölçütlerinin belirlenmesi ve denetim gibi hususları görüşeceği toplantılara işçi olan meclis üyesinin katılamayacağı, bu durumun da meclisin çalışma düzenine zarar verebileceği de kaçınılmazdır." ifadesine yer verilerek belediye meclis üyeliği görevi ile aynı tüzel kişilikte işçi kadrosunda görev yapmanın bağdaşmayacağı belirtilmiş, bununla birlikte Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/03/2014 tarih ve E: 2012/1574, K: 2014/1051 sayılı Kararında, … kamu kurumlarında çalışan daimi işçilerin, işçi olmalarından kaynaklanan statüleri ile aynı tüzel kişilikteki meclis üyeliği statüleri birbirleriyle çatışmakta, dolayısıyla meclis üyesi sıfat ve yetkilerini kullanarak aynı tüzel kişilikte karar alma, denetim ve yaptırım süreçlerine katılmalarının mümkün olmadığına hükmedilmiştir.

Bu çerçevede, 5393 sayılı Belediye Kanununun 28 inci maddesinde "Belediye başkanı görevi süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren iki yıl süreyle, meclis üyeleri ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz." hükmünün belediye bünyesinde istihdam edilmesi düşünülen personeli kapsaması konusunda tereddüt olduğu hususu dikkate alındığında; mezkur Genelge kapsamında Ek 1/a tip sözleşmesi çerçevesinde sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmek için bir tarafın kendisine verilen tüm işleri yerine getirmeyi taahhüt ettiği, diğer tarafın da bu personele ücret ödemeyi üstlendiği; 4857 sayılı İş Kanununa göre işçi, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi olarak tanımlandığı; bu Kanundaki iş sözleşmesinin bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme olduğu bununla birlikte; Türk Dil Kurumu sözlüğünde taahhüdü, "Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme" olarak tanımlandığı; yukarıda yer verilen mevzuatlar kapsamında yapılan sözleşmelerin bir taahhüt olarak değerlendirilmesi durumunda, konunun, 5393 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde belirtilen belediye veya bağlı kuruluşlarına karşı taahhüde girmek kapsamında düşünülmesi gerekeceği ve bu nedenle ilgilinin aynı belediyede meclis üyeliği görevi sona erdikten sonra 1 yıl içerisinde sözleşmeli personel ve işçi olarak istihdam edilmesinin mezkur hüküm ile bağdaşmayacağı değerlendirilmektedir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.